İslam dini, Mekke’de doğmuş, Medine’de büyümüş, olgunluk çağlarını İstanbul’da yaşamıştır. İstanbul, müslüman dünyanın en büyük devletlerinden olan Osmanlı’nın başkenti hüviyeti ile yüzyıllarca dinin merkezinde olmuştur bir nevi. Haliyle İstanbul’da bir müslüman kültürü oluşmuş ve yerleşmiştir. Özellikle, dini duyguların tavan yaptığı günlerde iyice ortaya çıkan bu kültür, günümüze kadar çeşitli şekillerde ulaşmış. Kandil geleneği bunlardan biridir örneğin. Yine, Ramazan ayı bu geleneklerin ve kültürün zirve yaptığı noktadır. İstanbul‘da Ramazan çok farklı bir şekilde yaşanmaktadır.
Ramazan ayı İstanbul’a çok farklı bir şekilde etki eder. Yıllardır “Bu Ramazan çok serin geçti” denir mesela, yaz aylarına denk gelen zamanlarda. Çünkü İstanbul’un iklimi düşünüldüğünde Ramazan ayındaki sıcaklıkların oruç tutanlara büyük zorluklar getireceği düşünülür ama nedense yaz aylarına denk gelen kaç Ramazan’da aşırı şekilde sıcaklıklar yaşanmamıştır. İstanbul dışındakiler “her şey size güzel” derken kendilerinin nasıl kavrulduklarından bahsederlerken buradaki oruçlular serin hava nimetinin tadını almışlardır. Neyse, ben bu yazımda, Ramazan’da İstanbul’da yapılacak şeylerden bahsetmek istedim. Çünkü dediğim gibi, din kültürün bir parçasıdır ve dini günler de kültürümüzü oldukça fazla etkilemiştir.
1- Sultanahmet’te İftar
İstanbul’da Ramazan denildiğinde akla gelen ilk şey Sultanahmet’te iftar yapmaktır. Her ne kadar aşırı kalabalık olsa da, “varoş” görüntüler sergilense de Sultanahmet’te iftar açmak farklı bir duygudur. İsterseniz evden getirdiklerinizle, isterseniz oradaki restoranlarda, isterseniz de iftar çadırında iftar edebilirsiniz. Hem mekan, hem zaman hem de olanaklar buna oldukça uygundur Sultanahmet’te. İftarın ardından el sanatları çarşısını gezmek, Sultanahmet Camii’nde teravih kılmak gibi şeylerle bu güzel zaman diliminin tadını pekiştirebilirsiniz.
2- Dini Yayınlar Fuarını Ziyaret
Her sene Diyanet’in düzenlediği dini yayınlar fuarı Ramazan ayı içerisinde gerçekleştirilmektedir. İlk başlarda Sultanahmet Camii avlusunda kurulan fuar, daha sonraki yıllarda Beyazıt’a taşınmış ve az da olsa ilgiyi kaybetmiştir. 2018 yılında Ayasofya’nın önündeki meydanda kurulacak olan Dini Yayınlar Fuarı, birçok yayınevinin katıldığı ve yazarın imza günü düzenlediği güzel bir organizasyondur. Senelik kitap ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz bu fuar Ramazan ayı içerisinde gerçekleştirilmektedir.
3- Hatimli Teravih Namazı Kılmak
Teravih namazı Ramazan ayına özel bir nafile namazdır. Hz. Muhammed’in tek başına, yatsı namazından sonra kıldığı teravih namazı, Hz. Ömer zamanında cemaatle kılınmaya başlanmıştır. Bugün, tüm camilerde jet veya normal imamlar aracılığıyla kıldırılan teravih namazı il ve ilçe müftülüklerinin belirlediği bazı camilerde hatimle kılınmaktadır. Her ilçede en az 2-3 camide kılınan hatimli teravih, İstanbul gibi kalabalık bir şehirde birçok camide kılınmaktadır. Vaktiniz varsa bu namazı tatmak tecübesini kaçırmayın derim.
4- Enderun Usulü Teravih
Dinin kültürü etkilediğinden bahsetmiştim. İstanbul gibi bir başkentte, zamanla bazı şeyler dinin etkisi ile ortaya çıkmıştır. Enderun usulü teravih de bunlardan birisidir. Topkapı Sarayı’nın bahçelerinden kopup gelen namelerin teravih namazını ziyaret ettiği estetik bir doygunluk noktasıdır. Teravih namazının, Osmanlı zamanında icra edilen ve aralarda ve namazın başında makamlı okunan ilahilerle desteklenen türü olan Enderun Usulü Teravih, son senelerde belirli camilerde kılınmaktadır. Bu güzelliğe katılmanızı tavsiye ederim.
5- Etkinlikler
Osmanlı zamanında gayrımüslimlerin Ramazan’da eğlenceler tertip ettikleri ve Direklerarası’nda bu eğlencelere katıldıkları söylenir. Aradan uzun yıllar geçince ve muhafazakar belediyeler iftar çadırlarını kurmaya başlayınca bir anda yeniden “Ramazan eğlenceleri” türeyiverdi. İlahi konserleri, sohbetler ve geleneksel tiyatro gösterilerine dönüşen bu eğlenceler bir zamanlar zıvadan çıkmıştı. Neyse ki biraz düzelme eğiliminde. Ramazan mevsiminde ibadetleri aksatmamak kaydıyla genelde yazın iftar ve teravih arasında ve daha sonrasında, kışın teravihten sonra düzenlenen bu etkinliklere katılabilir ve farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.
6- Sokak İftarları
Belediyeler İstanbul’da 1995 yılında iftar çadırları kurup iftar yemeği vermeye başladılar. Zamanla bu gelenek ilçelerin belirli bölgelerinde değil her yerinde uygulanmaya başlandı. Her mahallede belirli günlerde gerçekleştirilen sokak iftarları bir arada yaşama ve millet olma bilinci aşılıyor ve farklı bir iftar hazzı sunuyor katılanlara. Bu iftarları takip edip o uhuvvet selinden istifade edebilirsiniz.
7- Türbe Ziyaretleri
Son olarak da meşhur türbe ziyaretlerinden bahsetmek istiyorum. İşin şirk ve bid’at kısımlarına girmeden, Ramazan’da belirli türbeleri ziyaret edip yatan kişiye fatiha okuyup onun yüzü suyu hürmetine Allah’a dua edebilirsiniz. Eyüp Sultan, Aziz Mahmut Hüdayi, Süleyman Hilmi Tunahan, Yuşa hazretleri gibi merhumların türbelerini ziyaret etmeyi ve dualar etmeyi ihmal etmeyin.
İstanbul’a Ramazan bereketiyle gelir. Bereketinin kat kat fazlasını da bırakıp gider. Bir toplumsallaşma şuuru aşılar insanlara. Umarım en iyi şekilde istifade edilir.