İstanbul, boğazına kadar betona gömülmüşse de, bir zamanların huzur beldesi ünvanını hala korurmuş gibi bizlere huzur adacıklarını sunmaya devam ediyor. Zamanın zalim ve gaddar rant yığınları altında ezilse de bazı yerleri ve buna karşı koyamasa da, İstanbul’da hala gidip bu harika şehrin harika doğasını seyre dalabileceğiniz yerler var. Özellikle de bahar aylarında bir başka hale bürünen bu yerler bizlere kısacık ziyaretlerimizde kocaman mutluluklar sunuyorlar. Lale mevsimi bahanesiyle gidip gördüğüm ve hem durumuna üzülüp hem de sevindiğim bir yerden bahsedeceğim. Hıdiv Kasrı ve Çubuklu Korusu.
Hıdiv Kasrı
Hıdiv Kasrı, Osmanlı Devleti’nde Mısır valilerine verilen Hıdiv ünvanını son kullanan kişi olan Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmış bir eser. Beykoz ilçesinin Çubuklu ve Kanlıca semtleri arasında bulunan, boğaza nazır bir tepede inşa edilmiş. Söylenenlere göre Türkiye’de ilk kez bu binada asansör sistemi kullanılmış ve içine elektrik hattı döşenmiş. Yani, zamanının en kıymetli eserlerinden birisiymiş Hıdiv Kasrı. Gidip görenler bilirler, kulesinden boğazı seyretmek harika bir şeydir. Bir zamanlar Mısır konsolosluğu olarak kullanılan bu bina zamanla el değiştire değiştire şu anki konumuna gelmiş. Bugün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Beltur tarafından kafe ve restorant olarak işletiliyor.
Çubuklu Korusu
Hıdiv Kasrı’nın bulunduğu, İstanbul Boğazı’nın en nadide tepelerinden birisi olan bu alanda bir de Çubuklu Korusu bulunuyor. Çubuklu Korusu, boğazdaki birçok korunun aksine değeri az bilinmiş, ziyaretçisi fazla olmayan ama nevi şahsına münhasır bir koru. Özellikle topoğrafik yapısı sebebiyle zorlu bir koru. Çünkü yükseklik farkı oldukça fazla ve eğim oldukça dik. Bu sebeple mesire alanı olmaktan ziyade spor yapılabilen, gezilebilen ve fazlaca bir şeye imkan tanımayan bir yer. Bu nedenle de fazla dokunulmamış. İçerisindeki yapay şelalesi ise görülmeye değer olmuş. Zira, bu korunun yükseklik farkı, şelaleyi neredeyse gerçek bir hale büründürmüş. İçerisinde Hıdiv Kasrı ve boğaz manzaralı bir de seyir terası bulunuyor Çubuklu Korusu’nun. Özellikle evlenecek çiftlerin gelip düğün fotoğrafları çektirdikleri bu koru, el değmemiş olması sebebiyle özellikle dikkat çekiyor.
Nasıl Giderim?
Hıdiv Kasrı ve dolayısıyla Çubuklu Korusu’na ulaşım ise oldukça kolay. Arabası ile yolculuk yapanlar buraya iki farklı konumdan ulaşabilirler. İsterlerse TEM Kavacık çıkışından Çubuklu’ya gelerek, isterlerse sahil yolunu kullanarak Kanlıca veya Çubuklu üzerinden bu koruya ulaşabilirler. Toplu taşıma kullananlar için de alternatifler oldukça fazla. Üsküdar’dan 15, Kadıköy’den 15F ve 15BK nolu hatlar, Kavacık’tan 15A, Ümraniye’den 11H, Mecidiyeköy’den 131A nolu hatlara binerek, İstinye’den Çubuklu – İstinye feribotunu kullanarak Çubuklu üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz.
Ne Yapabilirim?
Hıdiv Kasrı ve çevresindeki bahçede lale mevsimini doyuncaya kadar yaşayabilir, Hıdiv Kasrı içerisindeki sosyal tesislerde aileniz ve arkadaşlarınızla güzel vakitler geçirebilirsiniz. Çubuklu Korusu içerisinde yürüyüş yapabilir, şansınız varsa kirpilere denk gelebilir, yüksek şelalesinin harika sesi ile kendinizden geçebilir ve seyir terası ile harika manzaranın keyfine varabilirsiniz. Buraya gidecek kişiler için özellikle Nisan ayını ve sonbaharı tavsiye ederim.
Son olarak, Hıdiv Kasrı için bir plan hazırlamış ve ziyaret etme niyetindeyseniz, Kanlıca üzerinden buraya ulaşmanızı veya dönüşte Kanlıca’ya uğramanızı tavsiye ederim. Sessiz, sakin bir mahalle ve en önemlisi Kanlıca Yoğurdu burada üretiliyor 🙂